Hormonlar, vücudumuzun birçok önemli süreçte düzenleyici olarak görev yapar. Bunlar, metabolizma, büyüme ve gelişme, üreme, duygusal durumlar ve uyku gibi birçok fonksiyonda etkilidir. Ancak çeşitli faktörler hormon dengelemesini bozabilir ve vücudun normal işleyişini etkileyebilir.
Beslenme alışkanlıkları, hormon dengesini etkileyen ana faktörlerden biridir. Fast-food ürünlerdeki yüksek yağ ve şeker içeriği, insülin, leptin ve ghrelin gibi hormonların seviyelerini etkileyerek obeziteye yol açabilir. Aynı şekilde, yetersiz beslenme veya anoreksiya gibi durumlar hormon dengesini bozabilir.
Bir diğer faktör ise stres durumlarıdır. Kronik stres, kortizol hormonunun sürekli yükselmesine neden olur ve bu durumun uzun süreli etkileri vardır. Aynı şekilde, uyku eksikliği adrenal bezlerin işlevini etkileyebilir ve kortisol, melatonin ve leptin gibi hormonların düzeylerini değiştirebilir.
Çevresel etkenler de hormonları etkileyebilir. Kimyasal maddelere maruz kalmak, östrojen veya testosteron gibi hormonların seviyelerini etkileyebilir ve üreme sağlığını, cinsel fonksiyonları ve hormonal dengeyi bozabilir. Plastik ürünlerde bulunan BPA gibi kimyasallar hormonların yanlış çalışmasına neden olabilir.
Hormonları etkileyen diğer faktörler arasında bazı ilaçlar, hormonal doğum kontrol yöntemleri, menopoz süreci ve tiroid bezinin düzenli çalışmayışı gibi durumlar sayılabilir. Bu nedenle, hormonal dengenin sağlıklı bir şekilde korunması için sağlıklı bir yaşam tarzı sürdürmek, dengeli beslenmek, stresten kaçınmak ve çevresel faktörlere dikkat etmek önemlidir.
Hormonlar bozuk olursa ne olur?
Hormon bozukluğu yaşayan kişiler, çeşitli sağlık sorunlarıyla karşılaşabilir. Vücudun aşırı tüylenmesi, ergenlik döneminin gerçekleşmemesi, uyku düzeninin oturmaması, adet döngüsünün oluşmaması ve kısırlık, hormon bozukluğundan kaynaklanabilen sorunların yalnızca birkaçıdır.23 Ağu 2021
Hormon bozukluğu belirtileri nelerdir?
– Yorgunluk.
– Kabızlık veya ishal.
– Hızlı kalp atışı (taşikardi)
– Açıklanamayan kilo alımı veya kilo kaybı
– Aşırı susama ve sık idrara çıkma.
– Ellerde uyuşma.
– Kolesterol düzeyinin artması
– Depresyon veya anksiyete.
Hormon bozukluğu olduğunu nereden anlarız?
Nasıl Anlaşılır? Hormon bozukluğu belirtileri arasında ishal, kabızlık, kilo kaybı, kilo alma, soğuk ve sıcak hassasiyeti, depresyon ve kaslarda zayıflık şeklinde ortaya çıkabilir. Genel hormon bozukluğu belirtileri yanında vücutta 50’den fazla hormon oluştuğundan farklı semptomlar da görülebilir.13 Kas 2023
Hormon bozukluğu olduğumu nasıl anlarım?
– Yorgunluk.
– Kabızlık veya ishal.
– Hızlı kalp atışı (taşikardi)
– Açıklanamayan kilo alımı veya kilo kaybı
– Aşırı susama ve sık idrara çıkma.
– Ellerde uyuşma.
– Kolesterol düzeyinin artması
– Depresyon veya anksiyete.
CA-125 kendiliğinden düşer mi?
Genel olarak yumurtalık kisti 7-8 cm’den küçükse, hasta genç veya orta yaşlardaysa (menopozdan önce), kistin görüntüsünde ve kan tahlilinde ca-125 benzeri belirteçlerde kanser şüphesi yaratacak bir bulgu yoksa bu kistler en azından bir kaç ay kendiliğinden kaybolma şansı verilerek takip edilirler.6 Kas 2018
CA-125 kanser dışında neden yükselir?
Yumurtalık kanseri dışında CA-125 seviyesinin yükselmesine neden olabilecek diğer durumlar şunlardır: Divertikülit, endometriozis, miyomlar, enflamatuar barsak hastalığı, karaciğer hastalığı, adet, pelvik inflamatuar hastalık, peritonit, gebelik, yakın zamanda ameliyat, rüptüre yumurtalık kisti.
CA-125 adet döneminde yükselir mi?
Karaciğer hastalıklarında test düzeyleri yükselebilir. Gebelikte test düzeyleri yükselebilir. Adet gören kadınlarda, adet zamanlarında bakılan test değerleri yüksek olarak bulunacaktır.
CA-125 kaç olursa tehlikeli?
Ca-125 testi sonuçları normal durumlarda 0 ile 35 değer referans aralığında olmalıdır. 35 ile 50 referans aralığındaki değerler kontrol altına alınmalıdır. Eğer Ca- 125 testi sonuçları 50 değerinden yüksek ise yumurtalık kanseri şüphesi ile tanı ve tedavi başlatılmalıdır.
Adetliyken CA 125 yüksek çıkar mı?
Test hakkında en çok merak edilen ayrıntılar arasında CA 125 test adetliyken de yapılabilir mi olmasıdır. Bu testin adetliyken yaptırılmaması önerilir. Çünkü bu durumda normal değerlerin yüksek çıkması mümkün olabiliyor.
