AIDS, insanoğlunun bağışıklık sistemini etkileyen ve vücudu enfeksiyonlara karşı savunmasız bırakan bir hastalıktır. HIV (İnsan İmmün Yetmezlik Virüsü) adı verilen bir virüs, AIDS’e sebep olur. HIV virüsü, bir kişiye diğer kişiden bulaşabilir ve insana zarar verebilir. AIDS, virüsün vücuttaki savunma sistemini zayıflatan etkilerinin uzun sürmesi sonucunda ortaya çıkar.
AIDS, kendiliğinden oluşan bir hastalık değildir. HIV virüsü, cinsel yolla, kan veya kan ürünleri yoluyla, doğum sırasında anne çocuk geçişinde veya paylaşılan iğnelerle bulaşır. Virüs, vücuda girdiğinde bağışıklık sistemini hedef alır ve lenf düğümlerinde ürer. HIV, beyaz kan hücrelerine yapışarak, bu hücrelerin işlevini bozar ve bağışıklık sisteminin savunma mekanizmasını zayıflatır. Zamanla, vücudun enfeksiyonlara ve kansere karşı savunmasız hale gelmesine neden olur.
AIDS’in belirtileri, tedavi edilmediği takdirde zaman içinde ortaya çıkar. Başlangıçta, AIDS ile ilişkilendirilen bazı yaygın semptomlar hafif grip benzeri belirtilerdir. Bunlar ateş, yorgunluk, vücut ağrıları ve lenf düğümlerinde şişlik şeklinde kendini gösterebilir. Daha ilerleyen aşamalarda, bağışıklık sistemi ciddi bir şekilde zayıflar ve yaygın enfeksiyonlar, kanserler ve nihayetinde ölüm gibi ciddi sağlık sorunları ortaya çıkar.
AIDS’in tedavisi için henüz bir tedavi yöntemi bulunmamaktadır. Ancak antiretroviral ilaçlar, HIV virüsünün replikasyonunu yavaşlatarak ve bağışıklık sisteminin daha iyi çalışmasını sağlayarak AIDS’in ilerlemesini kontrol etmeye yardımcı olabilir. Ayrıca, HIV’in yayılmasını önlemek için de önlemler alınmalıdır. Bu önlemler arasında cinsel ilişki sırasında kondom kullanmak, steril iğneleri kullanmak ve HIV pozitif annelerin viral yükünü kontrol altında tutarak doğum sırasında enfeksiyonu engellemek yer alır.
Sonuç olarak, AIDS kendiliğinden oluşan bir hastalık değildir ve HIV virüsünün etkisiyle ortaya çıkar. HIV enfeksiyonu, uygun önlemler alınmadığı takdirde vücuda bulaşabilir. Bu nedenle, AIDS’in ilerlemesini kontrol etmek ve yayılmasını engellemek için önlemler alınmalı ve HIV testlerine düzenli olarak katılmalıdır.
AIDS hastalığı ne zaman başlar?
Virüsle ilk karşılaştıktan yaklaşık 2 hafta-2 ay sonra, yani HIV enfeksiyonunun başlangıç evresinde, hastaların yaklaşık yarısında grip benzeri belirtiler (ateş, baş ağrısı, boğaz ağrısı, yoğun kas ve eklem ağrısı, lenf bezlerinde şişme, karın ağrısı, ishal, döküntü vb.) görülebilir.
AIDS hastalığı ilk nasıl ortaya çıktı?
HIV’nin muhtemelen 20. yüzyılın ilk yarısında, maymunların etleri için avlanması ve doğranması sırasında insanlara bulaştığı düşünülmektedir. Afrika yeşil maymunlarında görülen ve SIV’in farklı bir çeşidi olan virüsün ise HIV-2’ye neden olduğu düşünülmektedir.
AIDS nedir kimlerde görülür?
HIV, hastalığı taşıyan kişilerin kanıyla ya da onlarla cinsel yolla etkileşime girilmesiyle bulaşır. Özellikle tek eşli bir hayat sürmeyen kişilerde görülebilmektedir. Nitekim, HIV’in bulaşması için en yaygın yol cinsel temastır. Korunmasız ilişkiye giren kişiler de AIDS hastalığı riski taşır.12 Ağu 2022