AIDS, insan bağışıklık yetmezliği virüsünün (HIV) neden olduğu bir hastalıktır. Bu hastalığın erken teşhisi ve tedavisi, hastaların yaşam kalitesini ve süresini artırmak açısından son derece önemlidir. Bu nedenle, HIV taşıyıcısı olan bir kişi, AIDS olup olmadığını belirlemek için belirli belirtiler ve testlerle durumunu değerlendirebilir.
AIDS, bağışıklık sisteminin ciddi şekilde zayıflamasına neden olan HIV enfeksiyonunun en ileri aşamasıdır. Ancak, HIV ve AIDS aynı şeyler değillerdir. HIV, AIDS’e yol açabilen bir virüstür, ancak HIV pozitif olmak, otomatik olarak AIDS olduğunuz anlamına gelmez.
AIDS belirtileri, HIV’in ilerlemiş aşamalarında ortaya çıkar ve bağışıklık sistemi güçsüzleştikçe artabilir. En yaygın belirtiler yorgunluk, kilo kaybı, ateş, gece terlemeleri, cilt döküntüleri, yutma veya sindirim sorunlarıdır. Ancak bu belirtiler, sadece HIV taşıyıcısının bağışıklık sisteminin zayıfladığı anlamına gelmez. Bu nedenle, belirtiler yalnızca bir doktor tarafından yapılan testlerle teşhis edilebilir.
AIDS teşhisi, doktorun yapacağı kan testleri ve tıbbi değerlendirmeyle konulur. HIV testi, enfeksiyonun varlığını veya yokluğunu belirlemek için kullanılır. Ayrıca, CD4 hücre sayısı kontrol edilerek bağışıklık sistemi değerlendirilir. Eğer CD4 hücre sayısı belirli bir seviyenin altına düşmüşse ve bazı belirtiler mevcutsa, AIDS tanısı konulur.
HIV taşıyıcısı olan bir kişi, düzenli olarak doktor kontrolüne gitmeli ve kan testleri yaptırmalıdır. Erken teşhis, HIV’in ilerlemesini engellemek ve bağışıklık sistemini korumak için hayati öneme sahiptir. AIDS, uygun tedavi ve bakımla kontrol altına alınabilen bir hastalıktır.
Virüsle ilk karşılaştıktan yaklaşık 2 hafta-2 ay sonra, yani HIV enfeksiyonunun başlangıç evresinde, hastaların yaklaşık yarısında grip benzeri belirtiler (ateş, baş ağrısı, boğaz ağrısı, yoğun kas ve eklem ağrısı, lenf bezlerinde şişme, karın ağrısı, ishal, döküntü vb.) görülebilir.
AIDS bulaşma ihtimali yüzde olarak vakaların oranı % 45 cinsel yola bulaşmadır, 25 – 34 yaş grubunda aralığı daha çok bulaşın görüldüğü yaş grubudur. Sağlık bakanlığı istatistiğine göre 2021 Aralık ayına kadar HIV pozitif tespit edilen vakaların %81 erkek % 19 kadındır.
Yani vücutta antikorlar oluşmadan çok daha önce. HIV/AIDS’ın kesin tanısı için önerilen test HIV RNA testidir.
Bu geçici bir süreçtir, tedavi tamalandıktan 3-4 hafta sonra saçlar tekrar çıkmaya başlayacaktır. Kan Değerlerinin Düşmesi: Kemoterapi alırken vücutta hem kırmızı kan hücreleri, hem beyaz kan hücreleri, hem de trombositlerde düşme görülebilir.
Kemoterapi ilaçları yan etki olarak kan değerlerinizde değişiklikler yapabilir. Bağışıklık sisteminde önemli rol oynayan lökosit ve nötrofil değerleri de tedavinin etkisiyle düşebilir. Bu da vücudu enfeksiyonlara açık hale getirir.
Tedaviden sonraki bir hafta veya 10 gün boyunca kemoterapiye bağlı olarak bazı kan değerleriniz olması gereken değerden daha alt seviyelere inebilir.
Kemoterapi tedavisinde kullanılan ilaçlar özellikle kanser hücreleri gibi hızla bölünen ve çoğalan hücreler üzerinde etkilidir. Ancak kanser hücrelerini yok ederken aynı zamanda cilt, saç, bağırsak ve kemik iliği hücreleri gibi hızlı çoğalan bazı sağlıklı vücut hücrelerine de zarar verir.23 Haz 2020
Anti HBS Pozitif Nedir? Anti hbs değerinin yüksek çıkması yani kan testinde anti hbs'nin pozitif…
Orta Asya Türk ozanları tarafından Anadolu'ya kadar süregelmiş bir enstrümandır.20 Eyl 2023[embed]https://www.youtube.com/watch?v=D69utLpvojQ[/embed]Saz ilk nerede ortaya…
Müşterek kelimesinin, ortak anlamına geldiği söylenebilir. Birlikte ve beraber anlamının bulunduğu da bilinmektedir. Müşterek, ortaklaşa,…
Genel olarak kadınlarda 200 ng/mL'den yüksek ve erkeklerde 300 ng/mL'den yüksek serum ferritin seviyeleri anormal…
Çalışılan hiv testi yöntemine göre aids testi fiyatı değişiklik göstermektedir. Örneğin rutin taramada kullanılan elisa…
Genital mantar Kasık bölgesinde meydana gelen mantar enfeksiyonudur. Daha sık erkeklerde gözlenmektedir. Lezyonlar, yarım ay…