Akdeniz anemisi, genetik bir bozukluktur ve genellikle ebeveynlerden çocuklara kalıtılmaktadır. Bu hastalığa sahip kişilerde, kırmızı kan hücrelerinde oksijen taşıma işlevini yerine getiren hemoglobin proteininin üretimi bozulur. Bu da vücutta oksijen eksikliğine ve anemiye neden olur.
Akdeniz anemisi, genellikle Akdeniz bölgesinde bulunan ülkelerde yaygındır ancak diğer bölgelerde de görülebilir. Hastalık, taşıyıcı olan iki ebeveynin çocuğunda ortaya çıktığında daha şiddetli semptomlar gösterir. Akdeniz anemisinin iki türü bulunmaktadır: talasemi alfa ve talasemi beta. Talasemi alfa, alfa globin zinciri üretiminde bir sorun olduğunda ortaya çıkar ve talasemi beta, beta globin zincirinin üretiminde bir sorun olduğunda ortaya çıkar. Her iki türün de farklı semptomları ve tedavi gerektiren farklı şekilleri vardır.
Akdeniz anemisinin genel semptomları arasında yorgunluk, soluk cilt, nefes darlığı, baş dönmesi ve genel olarak zayıflık yer alır. Hastaların çoğu, düzenli olarak kan transfüzyonlarına ihtiyaç duyar ve demir eksikliği nedeniyle demir tedavisi alır. Ayrıca, folik asit ve D vitamini takviyesi de sıklıkla önerilir. Kemik iliği nakli, şiddetli vakalarda bir tedavi seçeneği olabilir.
Akdeniz anemisi hastaları, düzenli olarak doktor kontrollerine gitmelidir ve yaşam tarzlarında bazı değişiklikler yapmalıdır. Özellikle enfeksiyon riskini azaltmak için hijyen önlemlerine dikkat etmek önemlidir. Ayrıca, düzenli egzersiz yapmak, dengeli bir diyet tüketmek ve sigara içmekten kaçınmak da hastaların sağlıklarını korumalarına yardımcı olabilir.
Sonuç olarak, Akdeniz anemisi, genetik bir hastalıktır ve kırmızı kan hücrelerinin normal işlevini yerine getirme yeteneğini etkiler. Bu hastalığa sahip olan bireyler, yaşamlarını yönetmek ve semptomları azaltmak için düzenli tıbbi takip ve tedaviye ihtiyaç duyarlar.
Yoğun kansızlık yaşayan bu hastalara çocukluktan itibaren devamlı kan nakli uygulanır. Ayrıca folat takviyeleri de hastalığın tedavisinde büyük bir önem taşır. Talasemi minör vakalarında, en etkili çözüm kemik iliği naklidir. Kemik iliği naklinde başarı oranı genellikle %58-%91 arasındadır.
FMF atak tedavisi için kolşisin adlı bir ilaç yaygın olarak kullanılır. Hastalığın tedavisinde oldukça etkili bir ilaç olan kolşisin düzenli yeterli dozda kullanıldığında FMF belirtilerinde azalma gözlenir. Aynı zaman ila tedavisi ile atakların şiddeti ve sıklığı da azalmaktadır.
Akdeniz anemisi hastaları ne kadar yaşar? Günümüzde uygulanan tedaviler ile Akdeniz anemisi hastalarının 30’lu yaşlara ulaşması ve hatta evlenmeleri mümkün olabilmektedir. Talasemi ne kadar erken tespit edilirse, o kadar çabuk tedavi edilebilir.18 May 2021
Anti HBS Pozitif Nedir? Anti hbs değerinin yüksek çıkması yani kan testinde anti hbs'nin pozitif…
Orta Asya Türk ozanları tarafından Anadolu'ya kadar süregelmiş bir enstrümandır.20 Eyl 2023[embed]https://www.youtube.com/watch?v=D69utLpvojQ[/embed]Saz ilk nerede ortaya…
Müşterek kelimesinin, ortak anlamına geldiği söylenebilir. Birlikte ve beraber anlamının bulunduğu da bilinmektedir. Müşterek, ortaklaşa,…
Genel olarak kadınlarda 200 ng/mL'den yüksek ve erkeklerde 300 ng/mL'den yüksek serum ferritin seviyeleri anormal…
Çalışılan hiv testi yöntemine göre aids testi fiyatı değişiklik göstermektedir. Örneğin rutin taramada kullanılan elisa…
Genital mantar Kasık bölgesinde meydana gelen mantar enfeksiyonudur. Daha sık erkeklerde gözlenmektedir. Lezyonlar, yarım ay…