Depolanmış demir bitince vücudun ürettiği alyuvarlarda normalden daha az hemoglobin bulunur. Demir eksikliği anemisi solukluk, halsizlik, yorgunluk gibi belirtilere neden olabilir.
Demir seviyesinin düşük olması kırmızı kan hücrelerinin yeterince oksijenlenememesine ve dolayısıyla daha az üretilmesine yol açar. Bunun neticesinde doku ve organlarda bulunan oksijen miktarı azalır ve hâlsizlik, yorgunluk, baş dönmesi, konsantrasyon bozukluğu gibi pek çok şikayete yol açar.
Genel olarak kadınlarda 200 ng/mL’den yüksek ve erkeklerde 300 ng/mL’den yüksek serum ferritin seviyeleri anormal anormal kabul edilir. 1000 ng/mL üzerinde çıkan bir ferritin sonucu karaciğer sirozu, kanser ve ciddi enfeksiyonlar ile mücade edildiği anlamına geleceğinden, oldukça tehlikelidir.12 Nis 2023
Endometriozis gibi ağır menstrüel dönemlere yol açan durumlar demir kaybına neden olur. Kanser, çölyak, akciğer hastalıkları, böbrek ya da kalp yetmezliği, Crohn hastalığı, ülseratif kolit ve obezite gibi hastalıklar da demir eksikliğine yol açabilir. Bunun nedeni bu hastalıkların vücutta demir emilimini azaltmasıdır.3 Şub 2023
En yaygın demir eksikliği belirtileri aşırı yorgunluk ve halsizlik, cilt solukluğu, konsantre olmada güçlük, baş ağrısı ve baş dönmesidir. Genellikle doktor tarafından önerilen demir takviyeleriyle tedavi edilen demir eksikliği için ekstra test ve tetkiler istenerek daha detaylı bir inceleme yapılabilir.28 Ağu 2023
Her hastalığa göre değişiklik gösteren kan pıhtılaşma testlerinin normal değeri 0.8 ile 1.1 aralığındadır. Hastanın kan sulandırıcı ilaç kullanması durumunda bu değerler 2.0 ile 3.0 aralığında değişiklik gösterebilir.
Bir tarama testi olan aPTT, vücudun kan pıhtılarının oluşturma yeteneğinin incelenmesi amaçlı kullanılmaktadır. Alınan kan örneğinde pıhtılaşma için geçen saniye sayını ölçmektedir. Aptt test sonucu uzman hekim tarafından incelenerek kanın pıhtılaşma süresi tespit etmektedir.30 Mar 2022
Kanın pıhtılaşma süresinin ve oranını ölçmek için yapılan INR testi, genellikle kan sulandırıcı ilaçları kullanan hastalar üzerinde yapılır. İlaç etkilerini ve pıhtılaşma durumunu detaylı bir şekilde incelemeyi sağlayan bu test, belirli aralıklarla düzenli biçimde yapılmalıdır.
Koagulasyon testleri, kan hastalıklarının tanısında kullanılan temel laboratuvar yöntemlerinden biridir. Kan hastalıklarını tespit etmek amacıyla yapılır. Anemi ve lösemilerde, aynı zamanda enfeksiyon hastalıklarının tanısında da kullanılan bir yöntemdir.
En sık kullanılan koagülasyon tarama testi türüdür. Oral yolla alınan antikoagülanların takibi ve pıhtılaşma faktörlerinden faktör 2, faktör 7, faktör 10’un; protrombinin ve fibrinojenin eksik olup olmadığı test edilir. Ekstrensek pıhtılaşma yolu incelenir.
Anti HBS Pozitif Nedir? Anti hbs değerinin yüksek çıkması yani kan testinde anti hbs'nin pozitif…
Orta Asya Türk ozanları tarafından Anadolu'ya kadar süregelmiş bir enstrümandır.20 Eyl 2023[embed]https://www.youtube.com/watch?v=D69utLpvojQ[/embed]Saz ilk nerede ortaya…
Müşterek kelimesinin, ortak anlamına geldiği söylenebilir. Birlikte ve beraber anlamının bulunduğu da bilinmektedir. Müşterek, ortaklaşa,…
Genel olarak kadınlarda 200 ng/mL'den yüksek ve erkeklerde 300 ng/mL'den yüksek serum ferritin seviyeleri anormal…
Çalışılan hiv testi yöntemine göre aids testi fiyatı değişiklik göstermektedir. Örneğin rutin taramada kullanılan elisa…
Genital mantar Kasık bölgesinde meydana gelen mantar enfeksiyonudur. Daha sık erkeklerde gözlenmektedir. Lezyonlar, yarım ay…