Diabetes insipidus, vücudun su dengesini düzenleyen antidiüretik hormon (ADH) salgılanmasında bir bozukluk olduğunda ortaya çıkan bir hastalıktır. ADH eksikliği veya vücudun ADH’ı yerine getirememe durumunda, böbrekler normalden daha fazla idrar üretir ve suyu geri ememez. Bu durum, aşırı susama (polidipsi) ve çok miktarda seyreltilmiş idrar üretimi (poliüri) ile karakterizedir.
Diabetes insipidus, iki tip olarak sınıflandırılır: merkezi diabetes insipidus ve nefrojenik diabetes insipidus. Merkezi diabetes insipidus, beyindeki hipotalamus veya hipofiz bezi iltihabı, tümör veya travma gibi durumlar nedeniyle ADH üretiminde bir azalma ile karakterizedir. Nefrojenik diabetes insipidus ise, böbreklerde ADH’a karşı direnç gelişmesiyle ortaya çıkar. Bu durum, genetik faktörler, bazı ilaçlar veya böbrek hastalıkları nedeniyle oluşabilir.
Diagnosis yapmak için, doktorlar hasta öyküsünü inceleyecek, idrar ve kan testleri yapacak ve su kısıtlama testi gibi özel testler uygulayacaklardır. Tedavi, altta yatan nedenin belirlenmesiyle başlar. Merkezi diabetes insipidus için, sentetik ADH (desmopressin) verilmesi gerekebilir. Nefrojenik diabetes insipidus tedavisinde ise, sodyum kısıtlaması, idrar konsantrasyonunu artıran ilaçlar ve sıvı tüketimini düzenleyen diyet değişiklikleri önerilebilir.
Diabetes insipidus, uygun şekilde tedavi edildiğinde kontrol altına alınabilir. Ancak, tedavi edilmezse, aşırı sıvı kaybı ve elektrolit dengesizlikleri gibi komplikasyonlar gelişebilir. Bu nedenle, erken teşhis ve tedavi önemlidir.
Sonuç olarak, diabetes insipidus, su dengesini düzenlemek için gereken hormon eksikliği veya vücudun hormonu etkili bir şekilde kullanamaması sonucunda ortaya çıkan bir hastalıktır. Merkezi veya nefrojenik olarak sınıflandırılan bu durum, uygun tedavi ile kontrol altına alınabilir. Erken teşhis ve tedavi, hastalığın komplikasyonlarını önlemek için önemlidir.
Teşhis sıklıkla idrar testlerine, kan testlerine ve sıvı kısıtlama testine dayanır. Diabetes mellitus tamamen farklı bir mekanizma ile ile oluşan ayrı bir durumdur, ancak her iki durum da büyük miktarlarda idrar üretilmesine neden olabilir. Tedavi dehidratasyonu önlemek için yeterli miktarda sıvı içmeyi gerektirir.
Tedavide vazopressin benzeri sentetik bir madde olan desmopressin (DDAVP)’in kullanımı ile belirti ve bulgular kaybolur. Nadiren kendiliğinden iyileşebilir ama genellikle tam şifası mümkün değildir. Bazen ön hipofiz hormon bozuklukları da eşlik edebilir. Nadiren de gebelikte gelişebilir.
Şekersiz şeker tanısı için 24 saatlik idrar miktarına bakılmaktadır. Normal sağlıklı bir erişkin günde ortalama 1,5-2 litre civarında idrar çıkarmaktadır. Erişkinlerde idrar miktarı 3 litrenin üzerindeyse şekersiz şekerden şüphelenilmektedir.16 Tem 2019
En yaygın görülen “santral diabetes insipidus” adı verilen tipte beyindeki hipofiz bezinden salgılanan ve suyun böbreklerde tutulmasında görev alan antidiüretik hormonda (ADH) eksiklik varsa şekersiz şeker hastalığı görülmektedir.16 Tem 2019
Anti HBS Pozitif Nedir? Anti hbs değerinin yüksek çıkması yani kan testinde anti hbs'nin pozitif…
Orta Asya Türk ozanları tarafından Anadolu'ya kadar süregelmiş bir enstrümandır.20 Eyl 2023[embed]https://www.youtube.com/watch?v=D69utLpvojQ[/embed]Saz ilk nerede ortaya…
Müşterek kelimesinin, ortak anlamına geldiği söylenebilir. Birlikte ve beraber anlamının bulunduğu da bilinmektedir. Müşterek, ortaklaşa,…
Genel olarak kadınlarda 200 ng/mL'den yüksek ve erkeklerde 300 ng/mL'den yüksek serum ferritin seviyeleri anormal…
Çalışılan hiv testi yöntemine göre aids testi fiyatı değişiklik göstermektedir. Örneğin rutin taramada kullanılan elisa…
Genital mantar Kasık bölgesinde meydana gelen mantar enfeksiyonudur. Daha sık erkeklerde gözlenmektedir. Lezyonlar, yarım ay…