EYS, yani Elektronik Yorgunluk Sendromu, günümüzde yaygın bir sorun haline gelmiştir. Bu sendrom, gün boyunca sürekli olarak elektronik cihazlarla yoğun bir şekilde etkileşimde bulunan kişilerde ortaya çıkar. Özellikle bilgisayar kullanımının artmasıyla birlikte EYS vakalarında ciddi bir artış gözlenmiştir.
EYS’nin nedenleri arasında uzun süreli ekran maruziyeti, yanlış oturuş pozisyonu, ergonomik olmayan çalışma alanları, düşük ışık seviyeleri ve yetersiz göz sağlığı önlemleri bulunmaktadır. Ayrıca, sosyal medya ve diğer elektronik platformlara olan sürekli bağlılık da EYS riskini artırmaktadır.
EYS’nin belirtileri ise genellikle gözlerde kızarıklık, yanma, batma ve sulanma, baş ağrısı, boyun ve sırt ağrısı, uyku bozuklukları ve ruh hali değişiklikleri olarak ortaya çıkar. Bununla birlikte, uzun vadede EYS’nin daha ciddi sonuçları da olabilir. Özellikle kronik baş ağrıları, göz bozuklukları ve hatta depresyon gibi psikolojik sorunlar gelişebilir.
EYS ile başa çıkmak için birkaç önlem almak gerekmektedir. Öncelikle, ekran süresini sınırlamak ve düzenli mola vermek önemlidir. Aynı zamanda, ergonomik bir çalışma alanı oluşturarak doğru oturuş pozisyonunu sağlamak da EYS riskini azaltmada etkilidir. Göz sağlığına dikkat etmek için gözlük kullanmak veya düzenli olarak göz muayenesi yaptırmak da önerilen önlemler arasındadır. Ayrıca, ekranın ışık seviyesini düşürmek ve arka planın kontrastını azaltmak da göz yorgunluğunu azaltmada yardımcı olabilir.
Sonuç olarak, EYS günümüzün elektronik çağında karşılaştığımız yaygın bir sorundur. Uzun süreli ekran maruziyeti ve ergonomik olmayan çalışma koşulları gibi faktörler, EYS’nin ortaya çıkmasında etkili olmaktadır. Ancak, uygun önlemler alarak ekran süresini sınırlamak, düzenli mola vermek ve göz sağlığına dikkat etmek, EYS’nin etkilerini azaltmada yardımcı olabilir.
(Toplam kelime sayısı: 211)
HIV 1981 yılında tanımlanmış olan, insandan insana kan ve bazı vücut sıvıları yoluyla bulaşan bir virüstür. Kişilerin bağışıklık sistemine saldıran ve beyaz kan hücrelerinin kandaki sayısını azaltan bir virüs olduğu için Human Immunodeficiency Virus (İnsan Bağışıklık Yetmezliği Virüsü) olarak isimlendirilmiştir.28 Eki 2020
Sık ve kolay hastalanma, uzun süren yüksek ateş, iştahsızlık, kilo kaybı, ishal, öksürük, akciğer hastalıkları, vücudun bazı noktalarında çıkan uçuk ya da yaralar, ağızda pamukçuk, özellikle ense, koltuk altı ve kasıklardaki lenf nodüllerinin şişmesi AIDS belirtileri arasında sayılabilir.24 Ara 2019
AIDS, HIV pozitif kişilerin hiçbir tedavi almamaları sonucu, hayatlarının ilerleyen dönemlerinde vücutta bazı beyaz kan hücrelerinin kandaki oranının çok düşük seviyelere gelmesiyle birlikte; bağışıklık sisteminin çökmesi ve pek çok hastalık ve enfeksiyona açık hale gelmeleriyle birlikte gelişen bir sendromdur.28 Eki 2020
HIV 1981 yılında tanımlanmış olan, insandan insana kan ve bazı vücut sıvıları yoluyla bulaşan bir virüstür. Kişilerin bağışıklık sistemine saldıran ve beyaz kan hücrelerinin kandaki sayısını azaltan bir virüs olduğu için Human Immunodeficiency Virus (İnsan Bağışıklık Yetmezliği Virüsü) olarak isimlendirilmiştir.28 Eki 2020
Oksimetre, arterial oksijen saturasyonunu ölçer (SaO2). %95’in üzerindeki oksijen saturasyonu (SaO2) değeri normal kabul edilirken, %93’ten az olan değeler oksijen tedavisinin gerekli olduğunu işaret eder ve hastanın daha yakından izlenmesini gerektirir.
Kandaki oksijen miktarının az olması solunum güçlüğü ve nefes darlığı gibi belirtilere yol açar. Ayrıca ciltte kurumaya, dudak ve tırnaklarda renk değişimine neden olur. Kandaki karbondioksit seviyesinin fazla olması ise çeşitli doku ve organların zehirlenmesine neden olabilir.
%95’in üzerindeki oksijen satürasyonu değeri normal kabul edilirken, %93’ten az olan değerler oksijen tedavisinin gerekli olduğunu işaret eder ve kişinin daha yakından izlenmesini gerektirir [20].4 Eki 2013
Oksimetre, arterial oksijen saturasyonunu ölçer (SaO2). %95’in üzerindeki oksijen saturasyonu (SaO2) değeri normal kabul edilirken, %93’ten az olan değeler oksijen tedavisinin gerekli olduğunu işaret eder ve hastanın daha yakından izlenmesini gerektirir.
Kanımız normalde %98 civarında oksijen satürasyonu seviyesine sahiptir. Seviyenin %85’in altına düşmesi bilinç kaybına, komaya hatta ölüme yol açar; ancak çok sayıda Covid-19 hastasının oksijen satürasyon seviyesi %70’in, hatta %60’ın altına düşmesine rağmen hastaların tamamen bilinçli kaldığı gözlemlenmiştir.
Anti HBS Pozitif Nedir? Anti hbs değerinin yüksek çıkması yani kan testinde anti hbs'nin pozitif…
Orta Asya Türk ozanları tarafından Anadolu'ya kadar süregelmiş bir enstrümandır.20 Eyl 2023[embed]https://www.youtube.com/watch?v=D69utLpvojQ[/embed]Saz ilk nerede ortaya…
Müşterek kelimesinin, ortak anlamına geldiği söylenebilir. Birlikte ve beraber anlamının bulunduğu da bilinmektedir. Müşterek, ortaklaşa,…
Genel olarak kadınlarda 200 ng/mL'den yüksek ve erkeklerde 300 ng/mL'den yüksek serum ferritin seviyeleri anormal…
Çalışılan hiv testi yöntemine göre aids testi fiyatı değişiklik göstermektedir. Örneğin rutin taramada kullanılan elisa…
Genital mantar Kasık bölgesinde meydana gelen mantar enfeksiyonudur. Daha sık erkeklerde gözlenmektedir. Lezyonlar, yarım ay…