HIV, insan bağışıklık yetmezliği virüsü (Human Immunodeficiency Virus) olarak bilinen bir virüs tarafından neden olduğu bir enfeksiyondur. HIV, bağışıklık sistemini zayıflatır ve hastalıklara karşı direnci azaltır. HIV enfeksiyonu, ilk başta genellikle belirti vermez ve bu nedenle birçok kişi farkında olmadan yaşar.
Ancak, HIV enfeksiyonunun bazı belirtileri olabilir. HIV enfeksiyonunun erken belirtileri genellikle grip benzeri semptomlardır. Bu semptomlar, ateş, baş ağrısı, boğaz ağrısı, kas ve eklem ağrısı, yorgunluk ve lenf düğümlerinde şişmeyi içerir. Ayrıca, cilt döküntüleri, ağız ve genital ülserler de HIV’in erken belirtileri arasında yer alabilir. Bu belirtiler, vücutta HIV’e karşı bir tepki olarak ortaya çıkar ve enfeksiyonun bildirildiği belirtilerdir.
Bu belirtiler genellikle birkaç hafta sürebilir ve ardından ortadan kaybolabilir. Ancak, bu belirtiler sadece HIV ile ilgili olmayabilir ve başka bir enfeksiyon veya hastalık durumunda da ortaya çıkabilir. Bu nedenle, yukarıdaki belirtilere sahip olan bir kişi, kesin bir teşhis için bir sağlık uzmanına başvurmalıdır.
HIV enfeksiyonunun ilerleyen dönemlerinde farklı belirtiler ortaya çıkabilir. Bu belirtiler, sürekli yorgunluk, kilo kaybı, uzun süren ishal, tekrarlayan enfeksiyonlar, deri lezyonları, solunum ve sindirim sorunları gibi daha ciddi semptomları içerir. HIV enfeksiyonu tedavi edilmezse, sonunda AIDS’e (Edinilmiş Bağışıklık Yetmezliği Sendromu) dönüşebilir.
Sonuç olarak, HIV enfeksiyonunun ilk belirtileri genellikle grip benzeri semptomlardır. Ancak, bu belirtiler kesin bir HIV teşhisi için yeterli değildir ve teşhis için bir sağlık uzmanına başvurulması önemlidir. Tedavi edilmezse, HIV enfeksiyonu ciddi sonuçlara yol açabilir. Bu nedenle, erken teşhis ve tedavi önemlidir.
HIV içeren kan ya da vücut sıvısının sağlam deriye temas etmesi bulaşmaya neden olmaz. HIV bulaş yollarını göz önüne aldığımızda olası tüm riskli davranışlar da karşımıza çıkmaktadır. Cinsel sıvıların geçişini sağlayan tüm cinsel pratikler HIV geçişi için risklidir.
CK-MB testi, laboratuvar ortamında uygulanmaktadır ve daha çok göğüs ağrıları ve kalp krizi belirtilerinde uygulanır. Bu bakımdan CK-MB testi özellikle göğüs ve kalp hastalıklarının tanı ve takibinde uygulanan en garantili tıbbi test türüdür.
CK-MM enzimi normalden yüksekse, kas distrofisi ve rabdomiyoliz gibi kas iskelet problemleri, CK-MB enzimi olması gerekenden yüksek ise kalp kaslarında iltihaplanma ya da kalp krizi geçirildiği, CK-BB enzimi yüksek ise felç ya da beyin hasarı geçirildiğini gösterebilir.18 Tem 2023
Sağlıklı bir yetişkinde serum CK düzeyi (cinsiyet, kas kütlesi, ırk ve aktivite) gibi faktörlere bağlı olarak değişiklik gösterdiği için, erkeklerde 39-308 U/L aralığındayken kadınlarda ise 26 – 192 U/L aralığında olması gerekir. Yaşlılar yetişkinlere oranla daha düşük kreatin kinaz değerine sahiptir.18 Tem 2023
Toplam CK referans aralığı yetişkin erkeklerde 39 – 308 U/L arasında olması gerekirken; yetişkin kadınlarda ise 26 – 192 U/L arasında kabul edilmektedir.
Kas kırıkları, zedelenmeleri ve yaralanması sonucunda kandaki kreatin kinaz seviyesi yükselir. Özellikle yoğun bir hareket, egzersiz ve fiziksel aktivite durumunda geçici olarak kanda kreatin kinaz yüksekliği görülebilir.18 Tem 2023
Anti HBS Pozitif Nedir? Anti hbs değerinin yüksek çıkması yani kan testinde anti hbs'nin pozitif…
Orta Asya Türk ozanları tarafından Anadolu'ya kadar süregelmiş bir enstrümandır.20 Eyl 2023[embed]https://www.youtube.com/watch?v=D69utLpvojQ[/embed]Saz ilk nerede ortaya…
Müşterek kelimesinin, ortak anlamına geldiği söylenebilir. Birlikte ve beraber anlamının bulunduğu da bilinmektedir. Müşterek, ortaklaşa,…
Genel olarak kadınlarda 200 ng/mL'den yüksek ve erkeklerde 300 ng/mL'den yüksek serum ferritin seviyeleri anormal…
Çalışılan hiv testi yöntemine göre aids testi fiyatı değişiklik göstermektedir. Örneğin rutin taramada kullanılan elisa…
Genital mantar Kasık bölgesinde meydana gelen mantar enfeksiyonudur. Daha sık erkeklerde gözlenmektedir. Lezyonlar, yarım ay…