Lenfoma, lenfatik sistemin kanserli bir hastalığıdır ve çeşitli tipleri bulunmaktadır. Lenfoma hücrelerinin çoğalması ve kontrolsüz büyümesi sonucu meydana gelir. Bu hastalığın teşhisi ve monitörizasyonunda kullanılan bir biyobelirteç, laktat dehidrogenaz (LDH) adlı bir enzimdir.
LDH, vücut dokularının normalde yaptığı enerji üretim sürecinin bir parçası olan bir enzimdir. Ancak, hücrelerin kanserleşmesi durumunda LDH düzeyleri artabilmektedir. Lenfomada da bu belirteç olarak kullanılan LDH, tümör hücrelerinin büyüklüğü ve aktivitesiyle doğrudan ilişkilidir. Bu nedenle, LDH seviyeleri lenfoma teşhisi, evrelendirme ve tedaviye yanıtı değerlendirmek için bir gösterge olarak kullanılmaktadır.
Yapılan birçok çalışma, LDH seviyelerinin lenfoma prognozunun tahmin edilmesinde bir varsayım olduğunu göstermiştir. LDH düzeylerinin yüksek olması, genellikle kötü bir prognoz ile ilişkilendirilir. Yüksek LDH seviyeleri, lenfomadaki hücrelerin büyüme hızını ve agresifliğini yansıtabilir. Bu nedenle, yüksek LDH düzeyleri olan hastalar genellikle daha kötü bir klinik seyir göstermektedir.
LDH seviyelerine dayalı tanı ve takip yöntemleri arasında kan testi en yaygın olanıdır. Kan örnekleri alınarak yapılan bu test, hastaların seanslar halinde takip edilmesini sağlar ve tedaviye yanıtı değerlendirmede önemli bir gösterge olarak kullanılır. Tedaviye başlamadan önce ve tedavi sırasında düzenli olarak LDH seviyeleri ölçülerek hastanın durumu izlenir.
Sonuç olarak, LDH seviyeleri, lenfoma hastalarının prognozunu tahmin etmek ve tedaviye yanıtı değerlendirmek için önemli bir biyobelirteçtir. LDH seviyeleri yüksek olan hastaların genellikle daha kötü bir klinik seyir gösterdiği ve daha fazla tedavi gerektirdiği gözlemlenmiştir. Bu nedenle, LDH seviyeleri, lenfoma hastalarının takibi ve tedavisinde önemli bir rol oynamaktadır.
Laktat ve PCT, sepsis ve septik şokun teşhis ve yönetimine yardımcı olan tamamlayıcı belirteçlerdir. Dolaşımdaki kan laktat düzeyi, sistemik doku hipoperfüzyonu için bir belirteç olarak kullanılabilir ve sepsis hastalarında hücresel disfonksiyonu yansıtır [1].
Laktat dehidrogenaz ya da LD olarak da bilinen LDH enzimi, hücre, doku ya da organ hasarlanması oluştuğunda kana karışır. Normalde kanda bir miktar bulunan LDH enziminin laboratuvar ortamında ölçümü ile vücuttaki doku hasarının yeri ve mevcut hasarlanmanın ilerleyip ilerlemediği anlaşılabilir.
Laktat, oksijen yetersizliği durumlarında vücuttaki dokular tarafından üretilen bir glukoz metabolitidir. Laktat normalde karaciğer ve böbrekler tarafından atılır ve stressiz hastalarda kandaki laktat konsantrasyonu 1-1,5 mmol/L’dir [6].
LDH yüksekliği, bir çeşit doku hasarını gösterir. Birden fazla LDH formunun yüksek seviyeleri, birden fazla doku hasarı olduğunu açıklar. Örneğin, zatürre olan bir hastanın kalp krizi geçirmesi gibi… Son derece yüksek LDH seviyeleri, ciddi bir hastalığı veya çoklu organ yetmezliğini işaret edebilir.26 Kas 2020
Anti HBS Pozitif Nedir? Anti hbs değerinin yüksek çıkması yani kan testinde anti hbs'nin pozitif…
Orta Asya Türk ozanları tarafından Anadolu'ya kadar süregelmiş bir enstrümandır.20 Eyl 2023[embed]https://www.youtube.com/watch?v=D69utLpvojQ[/embed]Saz ilk nerede ortaya…
Müşterek kelimesinin, ortak anlamına geldiği söylenebilir. Birlikte ve beraber anlamının bulunduğu da bilinmektedir. Müşterek, ortaklaşa,…
Genel olarak kadınlarda 200 ng/mL'den yüksek ve erkeklerde 300 ng/mL'den yüksek serum ferritin seviyeleri anormal…
Çalışılan hiv testi yöntemine göre aids testi fiyatı değişiklik göstermektedir. Örneğin rutin taramada kullanılan elisa…
Genital mantar Kasık bölgesinde meydana gelen mantar enfeksiyonudur. Daha sık erkeklerde gözlenmektedir. Lezyonlar, yarım ay…