Otoimmün karaciğer hastalığı, bağışıklık sisteminin sağlıklı hücreleri hedef alarak karaciğere saldırdığı bir durumdur. Normalde bağışıklık sistemi, vücudu enfeksiyonlara ve yabancı maddelere karşı korumak için çalışırken, otoimmün hastalıklarda yanlışlıkla kendi hücrelerini hedef alır.
Otoimmün karaciğer hastalığına neden olan kesin faktörler tam olarak anlaşılamamış olsa da, genetik yatkınlık ve çevresel faktörlerin bir kombinasyonunun rol oynadığı düşünülmektedir. Özellikle HLA genleri gibi belirli genlerin varlığı, hastalığa karşı duyarlılığı artırabilir. Ayrıca, viral enfeksiyonlar, bazı ilaçlar, hormonal dengesizlikler ve stres gibi çevresel faktörler de hastalığın tetikleyici nedenleri arasındadır.
Otoimmün karaciğer hastalığının farklı alt tipleri vardır. En yaygın olanlardan biri otoimmün hepatit olarak adlandırılan durumdur. Otoimmün hepatit, karaciğer hücrelerine karşı oluşan otoantikorların neden olduğu bir iltihaplanma durumudur. Bu otoantikorlar, bağışıklık sisteminin karaciğer hücrelerini saldırması sonucu yangı ve hasara yol açar.
Bir diğer alt tip, primer biliyer kolanjit olarak adlandırılan durumdur. Bu hastalık, karaciğerdeki safra kanallarının iltihaplanmasına neden olur. Bağışıklık sistemi, safra kanallarına saldırdığında, iltihap ve fibrozis gelişir, bunun sonucunda da karaciğer fonksiyonları etkilenir. Bu hastalık özellikle orta yaşlı kadınlarda daha sık görülür.
Otoimmün karaciğer hastalığının tedavisi, hastalığın tipine ve şiddetine bağlı olarak değişir. Steroid ilaçlar ve immünosupresanlar genellikle ilk tercih edilen tedavi yöntemleri arasındadır. Bazı durumlarda, karaciğer nakli gerekebilir.
Sonuç olarak, otoimmün karaciğer hastalığının tam nedenleri tam olarak bilinmemekle birlikte, genetik yatkınlık ve çevresel faktörlerin bir kombinasyonunun rol oynadığı düşünülmektedir. Hastalığın farklı alt tipleri olsa da, tedavi seçenekleri genellikle immünosupresanlar ve kortikosteroidlerden oluşmaktadır.
Otoimmün hepatit tedavisi: Kortikosteroid tek başına ya da kortikosteroid ile azatiyoprin kombinasyonu güncel standart tedavi seçenekleridir. Bu tedavi ile hastaların %90 gibi yüksek bir oranında olumlu yanıt elde edilmektedir. Uzun süre tedavi alan hastalarda doktor kontrolünde bu ilaçların kesilmesi denenebilir.
SLA/LP antikorlar , kortikosteroidlerin kesilmesinden sonra nüksetme eğilimi olan şiddetli OIH’li hastaların belirlenmesine yardımcı olabilecek olası prognostik belirteçler olarak ortaya çıkmıştır. Antikor 50 kDa sitosolik transfer ribonükleoprotein kompleksi ile reaksiyona girer.
Otoimmün hepatit (OİH) nadir görülen, genellikle kronik seyreden bir karaciğer hastalığıdır. Tedavisi yoktur ve prognozu kötüdür. Çoğunlukla kortikosteroidlerle tek başına ya da azatioprin ile kombinasyon halinde immünsüpresif tedavi, vakaların % 80-90’ında sağ kalımda fayda sağlar.8 May 2017
Otoimmün karaciğer hastalıkları tipik olarak uzun süreli ve tekrarlayan (kronik) durumlardır. Bu, karaciğer hücrelerini yok eden kalıcı bağışıklık sistemi saldırıları yaşayabileceğiniz anlamına gelir. Hücreler öldükçe, fibroz olarak bilinen yara dokusu oluşur.
Kan şekerinin sağlıklı kişilerde olması gereken değeri, 70-120 mg/dl’dir. Bazı kişilerde insülin yeterince üretilmez ve kan şekeri yükselir. Bu kişiler diabetes mellitus adı verilen diyabet hastalığı olan kişilerdir.
50-70 mg/dL’ ik açlık kan şekeri seviyesi, hipoglisemi oabileceğinizi göstermektedir. 100-125 mg/dL’ ik açlık kan şekeri seviyesi, prediyabet (gizli şeker) olduğunuzu göstermektedir. 126 mg/dL ve daha yüksek bir açlık kan şekeri seviyesi ise diyabet olduğunuzu göstermektedir.1 Ara 2021
50-70 mg/dL’ ik açlık kan şekeri seviyesi, hipoglisemi oabileceğinizi göstermektedir. 100-125 mg/dL’ ik açlık kan şekeri seviyesi, prediyabet (gizli şeker) olduğunuzu göstermektedir. 126 mg/dL ve daha yüksek bir açlık kan şekeri seviyesi ise diyabet olduğunuzu göstermektedir.1 Ara 2021
Baş ve karın ağrısı, solukluk, bulanık görmeye başlama, konuşma zorluğu, uyuşukluk, terleme, taşikardi (kalp atım hızının artması) orta şiddetteki hipoglisemiye işaret ederken, ağır hipoglisemide şeker düzeyi 50 mg/dl’nin çok daha altına düşer ve beynin şekersiz kalması sonucunda bilinç kaybı oluşabilir.
Genellikle aç karnına ölçülen kan şekeri esas alınsa da tokluk kan şekeri seviyesi de bazı değerlerin belirlenmesi açısından gerekli bir ölçüttür. Bu şeker seviyesinin normal seviyede kabul edilebilmesi için yapılan ölçüm değerinin 80 mg/dl ile 140 mg/dl arasında olması gerekir.
Anti HBS Pozitif Nedir? Anti hbs değerinin yüksek çıkması yani kan testinde anti hbs'nin pozitif…
Orta Asya Türk ozanları tarafından Anadolu'ya kadar süregelmiş bir enstrümandır.20 Eyl 2023[embed]https://www.youtube.com/watch?v=D69utLpvojQ[/embed]Saz ilk nerede ortaya…
Müşterek kelimesinin, ortak anlamına geldiği söylenebilir. Birlikte ve beraber anlamının bulunduğu da bilinmektedir. Müşterek, ortaklaşa,…
Genel olarak kadınlarda 200 ng/mL'den yüksek ve erkeklerde 300 ng/mL'den yüksek serum ferritin seviyeleri anormal…
Çalışılan hiv testi yöntemine göre aids testi fiyatı değişiklik göstermektedir. Örneğin rutin taramada kullanılan elisa…
Genital mantar Kasık bölgesinde meydana gelen mantar enfeksiyonudur. Daha sık erkeklerde gözlenmektedir. Lezyonlar, yarım ay…