Şeker yüksekliği, vücuttaki kan şekerinin normal düzeylerin üzerine çıkması durumudur. Vücut enerji için glikozu kullanırken, pankreasın salgıladığı bir hormon olan insülin kan şekerini kontrol altında tutar. Ancak şeker yüksekliği durumunda, pankreas yeterli miktarda insülin üretemez veya vücut insülini etkili bir şekilde kullanamaz.
Şeker yüksekliği pek çok hastalığın belirtisi olabilir ve farklı organlarda çeşitli olumsuz etkilere sebep olabilir. Bu nedenle, bu durumun etkilerini anlamak ve tedavi etmek önemlidir. Şeker yüksekliği genellikle diyabet hastalığının bir sonucudur. Diyabet, vücudunun yeterli miktarda insülin üretememesi veya etkili bir şekilde kullanamaması durumunda ortaya çıkar.
Şeker yüksekliğinin ilk etkilediği organ genellikle böbreklerdir. Yüksek kan şekeri düzeyleri, böbreklerin normal fonksiyonlarını yerine getirebilme yeteneğini etkileyebilir. Bunun sonucunda, böbreklerin idrar yapma kapasitesi ve filtrasyon yeteneği azalır ve böbrek yetmezliği riski artar.
Şeker yüksekliği aynı zamanda kalp ve damarlar üzerinde de olumsuz etkilere neden olabilir. Yüksek kan şeker düzeyleri, damarlar içerisindeki kan akışını etkileyebilir ve bu da kalp krizi veya inme gibi ciddi kardiyovasküler olaylar riskini artırır.
Gözler de şeker yüksekliğinin hedef organları arasındadır. Yüksek kan şekeri, gözlerde retina hasarına yol açabilir ve diyabetik retinopati adı verilen bir duruma neden olabilir. Bu durum ilerledikçe, görme kaybı riski artar.
Son olarak, sinir sistemi de şeker yüksekliğinden etkilenebilir. Yüksek kan şeker düzeyleri, sinir hasarına yol açabilir ve diyabetik nöropati olarak adlandırılan bir duruma neden olabilir. Bu durum, uyku bozuklukları, ağrı ve hissizlik gibi semptomlara yol açar.
Özetle, şeker yüksekliği birçok organı olumsuz etkileyebilen ciddi bir durumdur. Bu nedenle, kan şekerinin normal düzeylere düşürülmesi ve diyabetin etkilerini önlemek için tedavi önemlidir. Diyabet kontrolünde beslenme, egzersiz, ilaç tedavisi gibi tedavi yöntemleri kullanılarak kan şekeri düzeyleri kontrol altına alınabilir ve bu etkilenen organların hasarı önlenmiş olur.
– Sürekli açlık ve susuzluk hali.
– Çok su içme.
– Çok idrara çıkma.
– Bulanık görme.
– Baş Ağrısı
– Yorgunluk.
– Kilo kaybetme.
– Tekrarlayan vajinal ve cilt enfeksiyonları
Bol miktarda su içmek idrar çıkışını ve kanda biriken fazla glikozun idrarla atılımını artırdığından hipergliseminin önlenmesinde önemli bir etkiye sahiptir. Dolayısıyla diyabet hastaları, şeker düşürme için günlük minimum 2,5 litre su tüketmeye dikkat etmelidir.30 Nis 2021
Diyabet hastalığı, bireylerde kendini üç temel belirti ile gösterir. Bunlar normalden fazla yemek yeme ve doymama hissi, sık idrara çıkma, ağızda kuruluk ve tatlılık hissi ve buna bağlı olarak aşırı su içme isteği olarak sıralanabilir.
Susuzluk hissi, ağız kuruluğu, sık idrara çıkma, görme bulanıklığı, yara iyileştirmesinde gecikme, ciltte kuruma ve kaşıntı, halsizlik, yorgunluk ve kilo kaybı kan şekerinin yükseldiğinin (hipergliseminin) belirtileridir. Kan şekeri yükselmesinin birçok nedeni olabilir.
– Müphem, şiddetli ağrılar.
– Ağız içinde aftlar, ağız yaraları
– Ciltte kaşıntılı, kabuklanmalı, kızarıklık yaratan lezyonlar, yaralar.
– Gaz, şişkinlik, bulantı
– İshal.
– Kan şekeri dalgalanmaları, kan şekeri düşme atakları
– Tatlı krizleri.
Candida mantarı, vajinada, bağırsakta, ciltte ve diğer organlarda ortaya çıkan ağrı, yanma ve iltihaplanmaya sebep olan yaygın bir mantar enfeksiyonudur. Bu mantar türü aynı zamanda deri ve mukoza zarını da etkileyerek bağışıklık sistemine zarar verebilir.14 Kas 2023
Candida Mantarının Zararları Candida vücutta bulunması gereken düzeyde bulunmadığında ve aşırı üretildiğinde birçok rahatsızlığa ve hastalığa sebep olur. Egzama, adet düzensizliği, fazla kilo alımı veya depresyon gibi hastalıklar candidanın yol açtığı hastalıklardır.
Kandida Albikans ağızda, bağırsak yolunda ve vajinada görülen en yaygın mantar enfeksiyondur. Aynı zamanda deriyi ve mukoza zarını da etkileyebilir. Eğer bağışıklık sisteminiz düzgün şekilde çalışıyorsa, bu tarz mantar enfeksiyonu çok nadiren zararlıdır.
Antifungal ilaçlar, Candida mantarının üremesini engelleyen ve tedavi eden etkili bir tedavi yöntemidir. Ancak, antifungal ilaçlar tek başına yeterli değildir. Tedavi sürecinde, beslenme alışkanlıklarının değiştirilmesi, stresten kaçınma, bağışıklık sistemini güçlendirme gibi destekleyici önlemler de alınmalıdır.11 Nis 2023
Anti HBS Pozitif Nedir? Anti hbs değerinin yüksek çıkması yani kan testinde anti hbs'nin pozitif…
Orta Asya Türk ozanları tarafından Anadolu'ya kadar süregelmiş bir enstrümandır.20 Eyl 2023[embed]https://www.youtube.com/watch?v=D69utLpvojQ[/embed]Saz ilk nerede ortaya…
Müşterek kelimesinin, ortak anlamına geldiği söylenebilir. Birlikte ve beraber anlamının bulunduğu da bilinmektedir. Müşterek, ortaklaşa,…
Genel olarak kadınlarda 200 ng/mL'den yüksek ve erkeklerde 300 ng/mL'den yüksek serum ferritin seviyeleri anormal…
Çalışılan hiv testi yöntemine göre aids testi fiyatı değişiklik göstermektedir. Örneğin rutin taramada kullanılan elisa…
Genital mantar Kasık bölgesinde meydana gelen mantar enfeksiyonudur. Daha sık erkeklerde gözlenmektedir. Lezyonlar, yarım ay…