Trombosit düşüklüğü, vücudun kanındaki trombositlerin normalden daha düşük seviyelerde olması durumudur. Trombositler, kan pıhtılaşmasının sağlanmasında önemli bir rol oynar ve yara iyileşmesi sürecinde önemli bir faktördür. Trombosit sayısında düşüklük sadece bir semptom olabileceği gibi, çeşitli hastalıkların da belirtisi olabilir.
Trombosit düşüklüğüne neden olan hastalıkların en yaygını İdiyopatik Trombositopenik Purpura (ITP) olarak adlandırılan otoimmün bir hastalıktır. Bu hastalıkta, vücudun bağışıklık sistemi yanlışlıkla trombositlere saldırır ve onların hızla yıkılmasına neden olur. Bunun sonucunda trombosit sayısı düşer ve kanın pıhtılaşma özelliği azalır.
Bazı enfeksiyonlar da trombosit düşüklüğüne neden olabilir. Özellikle viral enfeksiyonlar, kemik iliğini etkileyebilir ve trombosit üretimini azaltabilir. HIV, hepatit C ve rubella gibi enfeksiyonlar trombosit sayısını düşürebilen hastalıklar arasındadır.
Kemik iliği hastalıkları, kan hücrelerinin üretimini etkileyen hastalıklardır. Miyelodisplastik sendrom, kemik iliğindeki hücrelerin anormal şekilde oluştuğu bir hastalık olup trombosit düşüklüğüne yol açabilir. Ayrıca, kanser tedavisi sırasında kullanılan kemoterapi ilaçlarının yan etkileri de trombosit düşüklüğüne neden olabilir.
Bazı sistemik hastalıklar da trombosit sayısının düşmesine yol açabilir. Lupus, romatoid artrit ve böbrek yetmezliği, trombosit yapı ve işlevini etkileyerek trombosit düşüklüğüne katkıda bulunabilir.
Sonuç olarak, trombosit düşüklüğü birçok farklı hastalığın belirtisi olabilir. ITP, enfeksiyonlar, kemik iliği hastalıkları ve sistemik hastalıklar trombosit sayısının azalmasına neden olabilir. Bu nedenle, herhangi bir belirti gösteren kişilerin mutlaka tıbbi yardım alması önemlidir.
Trombosit hastalığının belirtileri nelerdir?
– Kol ve bacaklarda kırmızı, mor, kahverengi morluklar meydana gelmesi.
– Sürekli şekilde tekrarlanan burun kanamaları.
– Diş eti kanaması.
– Uzun süreli ve çok yoğun adet kanamaları.
– Yaralanmaya bağlı olarak kanamanın çok uzun sürmesi, durmaması.
– Makattan veya idrardan kan gelmesi.
Trombosit düşüklüğü hangi kanser?
Kemik iliğine de yayılmış her türlü kanser veya direk olarak kemik iliğini tutan ilik ya da kan kanserleri trombosit düşüklüğüne neden olabilir.23 Tem 2020
Trombosit hangi hastalıklarda düşer?
Kemik iliği yetmezliği (Aplastik anemi), myelofibrozis, myelodisplazi gibi hastalıklarda trombosit oranı ciddi miktarda azalır. Kan nakli sırasında oluşan antikorlar trombositlerin yıkılmasına sebep olabilir. Kan zehirlenmesi yaşayan kişilerde trombositler hızlı bir şekilde yıkıma uğrar.23 Ara 2020
Trombosit hastalıkları nelerdir?
– İdiopatik (otoimmün) trombositopenik purpura (ITP) ITP. …
– Yaygın damar içi pıhtılaşma. …
– Hemolitik üremik sendrom (HUS) …
– Trombotik trombositopenik purpura. …
– Siyanotik konjenital kalp hastalığı …
– Hipersplenizm. …
– Yenidoğanda trombositopeni. …
– Neonatal idiopatik trombositopenik purpura (NITP)
RF yüksek olursa ne olur?
Kanınızdaki artan RF seviyeleri, diğer hastalıkların yanı sıra endokardit, sistemik lupus eritematozus (lupus) , tüberküloz , frengi , sarkoidoz, kanser, viral enfeksiyon veya karaciğer , akciğer veya böbrek hastalığınız olduğu anlamına da gelebilir.
Kanda RF neden yüksek çıkar?
RF testinde değerin artmasının birden fazla nedeni vardır. Bu nedenler arasında kan kanseri, enfeksiyon, bağışıklık sistemi hastalığı, sıtma gibi bulaşıcı hastalıklar, karaciğer sirozu, kas hastalığı, hepatit B, dolaşım sistemi hastalığı, akciğer hastalığı ve cüzzam sayılabilir.
RF değeri neyi ifade eder ve hangi faktörlere bağlıdır?
Numunede bulunan bileşimler farklı yürüme veya hareket hızlarına göre hareketli faz içerisinde ilerlerler. Yürüme hızı, Rf değeri ile ifade edilir ve substansın yürüme mesafesinin, çözücünün yürüme mesafesine oranından hesaplanmaktadır. Rf değeri 0 ile 1 değerleri arasındadır.
RF hangi hastalıklarda yükselir?
Romatoid faktör en fazla romatoid artrit hastalığı için önem taşır. Diğer sistemik otoimmün romatizmal hastalıklar (lupus, Sjögren sendromu, juvenil kronik artritler, skleroderma gibi) veya organa özgü otoimmün hastalıklarda (Hashimato troiditi, otoimmün hepatit, gibi) pozitif olabilir.
İltihaplı romatizma hangi tahlilde belli olur?
İltihaplı romatizma tanısında özel önemi olan tahliller arasında romatoid faktör (RF) varlığı, anti-sitrülin protein antikor testi (anti-CCP), anti-nükleer antikor testi (ANA), eritrosit sedimantasyon düzeyi (ESR) ve C-reaktif protein düzeyi (CRP) yer alır.26 Şub 2021
