Trombositler, kanın pıhtılaşmasında önemli bir rol oynayan hücre parçacıklarıdır. Trombositlerin eksikliği durumunda, hastalarda kanama sorunları oluşabilir ve bu durum hayati tehlike arz edebilir. Bu nedenle, trombosit hastalara verilerek kanamaların önlenmesi amaçlanır.
Trombosit transferi veya trombosit transfüzyonu olarak da adlandırılan tedavi yöntemi, trombosit yoğunlaştırılmış bir ürünün hastanın kanına aktarılmasıdır. Trombositler, genellikle trombosit apheresis adı verilen bir süreçle elde edilir. Bu süreçte, donörün kanından trombositler ayrıştırılır ve üzerine anti-pıhtılaşma maddeleri eklenerek dondurulur.
Hastaya trombosit verilmeden önce, kan grubu uyumu kontrol edilir ve donör trombositlerinin taraması yapılır. Bu tarama işlemi, herhangi bir enfeksiyon riskini en aza indirmek için önemlidir. Trombositler ayrıştırıldıktan sonra, hastanın uygun bir aday olup olmadığı belirlenir. Trombositler, genellikle damar yolundan (intravenöz) hastaya verilir. Bu, trombositlerin hastanın dolaşım sistemine daha hızlı ve etkili bir şekilde ulaşmasını sağlar.
Trombosit transfüzyonları, trombosit sayıları düşük olan ve tedavi edilmeyen kanama riski taşıyan hastalarda tercih edilen bir tedavi seçeneğidir. Özellikle kanser hastaları, kemoterapi veya radyoterapi gibi tedaviler görenler ve kemik iliği nakli yapılan kişiler, trombosit transfüzyonlarına ihtiyaç duyan gruplardır.
Ancak trombosit transfüzyonları da bazı riskler içerir. En önemli risk trombositlerin bağışlardan kaynaklanan enfeksiyonlarla bulaşmasıdır. Bu nedenle, trombositlerin güvenliklerini sağlamak için gerekli önlemler alınmalı ve uygun taramalar yapılmış olmalıdır.
Sonuç olarak, trombosit transfüzyonları kanama sorunu yaşayan hastalara alternatif bir tedavi seçeneği sunar. Trombositlerin uygun donanıma sahip bir merkezden alınması, kan grubu uyumu kontrolü ve enfeksiyon riskinin azaltılması bu tedavinin başarısını artırır. Hastalara uygun dozda trombosit verilerek kanama riski en aza indirgenir ve hastaların sağlığı korunmuş olur.
Havuzlanmış trombosit hastaya kaç saatte verilir?
Havuzlanmış bir ünite plt, plt sayısını 20–40 x109 /L arttırmalı.. • Havuzlanmış plt, bakteriyel sepsis risk nedeniyle 4 saat içerisinde kullanılmalı.. Trombosit fonksiyonlarını bozalacağından plt asla buzdolabına konmamalı. Plt, 30 dakikada infüze edilir.. ABO ve Rh uygun trombosit susp.verilir..
Trombosit kan verdikten sonra ne yapılmalı?
Kan verme işleminden sonra hemen ayağa kalkmayıp, 5-10 dakika istirahat edin. İstirahat sonrası yapılacak ikramları ve görevlinin önerilerini dikkate alın. Sigara içiyorsanız, kan bağışından sonra 1 saate kadar içmeyin. Kan verdiğiniz kolunuzla birkaç saat ağır şeyler taşımayın.2 Kas 2023
Trombosit vermek zarar verir mi?
Trombosit bağışlamak size kesinlikle zarar vermez. Aferez cihazı sadece hasta için gereken miktarda trombosit toplar ve kalan trombositleri size geri verir. Böylelikle, vücudunuzda kalan trombosit normal sınırlarda olacaktır. Bu nedenle, trombosit bağışı sonrasında herhangi bir kanama beklenmez.